Baro'dan Çocuk Hakları Günü'nde eylem... 'Okullar adım adım medreseye dönüştürülüyor'

İzmir Barosu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında yaptığı açıklamada "Toplumun inançları ve kimlikleri bakımından çeşitliliğinin yok sayıldığı proje ile tek din, tek mezhep anlayışının yerleştirilmesi ve eğitim alanı ile inanç alanının iç içe geçmesi hedeflenmektedir" dedi. 

- İzmir Barosu Başkanlığı, Alsancak'ta yer alan İzmir Barosu önünde basın açıklaması düzenledi. Baro adına basın metnini okuyan İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Zerrin Şenyıl Kale, 20 Kasım'ın 1989 yılından bu güne 'Dünya Çocuk Hakları Günü' olarak kutlandığını belirterek " Sözleşmenin imzalanmasının üstünden 34 yıl geçmesine karşın ülkemizde ve dünyada birçok çocuk sahip oldukları haklara erişememektedir. Çoklu krizlerin yaşandığı bu dönemde, her türlü şiddet, pandemi, doğal afet, savaş ve çatışma ortamlarında çocukların yaşam, eğitim, sağlık hakları ve yüksek yararları ihlal edilmektedir" diye konuştu. 

"YÜKÜMLÜLÜKLER YERİNE GETİRİLMİYOR"
Çocuk Hakları Sözleşmesi yükümlülüklerin yerine getirilmediğini vurgulayan Kale, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın faydalanıcısı olduğu ve Kasım 2024’de sonlanacak “Çocuk Haklarının Desteklenmesi Projesi” kapsamında Avrupa Birliğinden 3 milyon 450 bin avroluk finansman desteği sağlanan proje ile çocuk bakım ve koruma hizmetlerinin geliştirilmesi, çocuk işçiliğinin ve erken yaşta evliliklerin önlenmesinin hedeflendiği açıklanmıştır. TÜİK verilerine bakıldığında ise 2021 de başlayan proje kapsamında da yol alınmadığını açıktır"dedi.

"ÇEDES, ÇEŞİTLİLİĞİN YOK SAYILDIĞI BİR PROJE"
Sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğini belirtilen açıklamada, 2021-2022 eğitim öğretim yılında uygulamaya başlanan ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum) Projesi hakkında şu ifadeler kullanıldı: "Çocukların BM Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile koruma altına alınan ayrımcılığa uğramama, inanç ve düşünce özgürlüğü, gelişim hakkı,  nitelikli, bilimsel, laik, sorgulayıcı eğitim alma hakları ve yüksek yararları ihlal edilmektedir.  Toplumun inançları ve kimlikleri bakımından çeşitliliğinin yok sayıldığı proje ile tek din, tek mezhep anlayışının yerleştirilmesi ve eğitim alanı ile inanç alanının iç içe geçmesi hedeflenmektedir."

"OKULLAR ADIM ADIM MEDRESEYE DÖNÜŞÜYOR"
Yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanı tarafından  “karma eğitim” tartışmalarının başlatılmasına,  ortaokullarda  ve liselerde öğrencilerin zorunlu olarak “Din, Ahlak ve Değer” grubundan bir ders seçmesi kararının alınması konularına değinildi. Açıklamanın devamında şu cümleler yer aldı:

"Okul öncesi eğitim, öğretim kurumları da dâhil olmak üzere ilköğretim kurumları ve yatılı bölge okullarının pansiyon kısımlarında mescit düzenlemesi gibi laikliğe aykırı düzenlemelerin resmi gazetede yayınlanması ve ÇEDES gibi projelerle okulların adım adım medreselere dönüştürülmesi girişimleri hız kazanmıştır."

"ÇATIŞMALARDA 3 BİN 760 ÇOCUK YAŞAMINI YİTİRDİ"
Kale, İsrail ile Filistin arasında süren çatışmaların binlerce çocuğun hayatına mal olduğuna dikkat çekerek UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı açıklamaya göre 7 Ekim’den bu yana  Gazze şeridinde 3 bin 760 çocuğun yaşamını yitirdiğini dile getirdi. 

'İKİNCİ YÜZYILDA DERİN KAYGILAR'
Kale, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken derin kaygılar uyandıran bu gelişmelere İzmir Barosu olarak taleplerini şöyle sıraladı:

"Çocuklara ve haklarına saygı gösterilmesi, hak ve özgürlüklerinin sağlanması, korunması, yaşanan hak ihlallerinin son bulması ve çocukların hakları olan eşit, özgür, adil bir yaşama kavuşmaları için ivedilikle;

-TBMM bünyesinde daimi bir Çocuk Hakları Komisyonu kurulmalı,

-Bütüncül ve hak temelli bir çocuk politikası oluşturulmalı, çocukların karar mekanizmalarında yer alması sağlanmalı,

-Çocuklarla ilgili verilerin hak temelli olarak tutulacağı ulusal veri sistemi oluşturulmalı,

-Çocuklara yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığı önlemek için ulusal eylem planı oluşturularak hayata geçirilmeli,

- TMK, TCK ve ÇKK arasındaki uyumsuzluklar giderilerek mevzuat uluslararası insan hakları ve çocuk haklarına dair sözleşmelerle uyumlu hale getirilmeli ve 

-Çocuk adalet sistemi iyileştirilmelidir."

Son olarak yapılan açıklamada, İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak çocuk hakları konusunda her davanın takipçisi olacakları kaydedildi.

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ