İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi'nde tüfekli şiddete sendikadan tepki

İzmir'de, kendisiyle ilgilenilmediği gerekçesiyle gündüz saatlerinde pompalı tüfekle Bayraklı Şehir Hastanesi'ni basan ve gözaltına alınıp serbest bırakılan C.Y. (50), daha sonra tekrar hastaneye gelip katliam yapacağını söyledi. C.Y., doktorların beyaz kod vermesi üzerine tekrar gözaltına alınıp, sevk edildiği adliyede tutuklandı. Olayın ardından basın açıklaması düzenleyen Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ve İzmir Şube Başkanı Berna Boran, hastanedeki güvenlik zafiyetine dikkat çekerek, sağlıkta şiddet konusunda Sağlık Bakanlığının samimi olmadığını vurguladı.

İzmir'de, kendisiyle ilgilenilmediği gerekçesiyle gündüz saatlerinde pompalı tüfekle Bayraklı Şehir Hastanesi'ni basan ve gözaltına alınıp serbest bırakılan C.Y. (50), daha sonra tekrar hastaneye gelip katliam yapacağını söyledi. C.Y., doktorların beyaz kod vermesi üzerine tekrar gözaltına alınıp, sevk edildiği adliyede tutuklandı. Olayın ardından basın açıklaması düzenleyen Birlik Sağlık-Sen, bakanlığın samimi olmadığını ve İzmir Şehir Hastanesi'nde güvenlik cafiyetinin olduğuna dikkat çekti. 

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinde yaşanan şiddetle ilgili BİRLİK SAĞLIK SEN İzmir Şube Başkanı Berna Boran yaptığı açıklamada, "Ülkemizin her bir köşesinden hemen hemen her gün duyduğumuz sağlıkta şiddet haberlerinin dünkü adresi İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi. Yap-kirala-işlet-devret-sistemiyle yani kamu-özel iş birliğiyle yapılan şehir hastanesinin Yüklenici firmanın yeterli personel çalıştırmadığı için sürekli hizmet aksaması yaşanmakta! Özellikle acil biriminde ki 5-6 acil servisi bulunmakta; bu acil servislerdeki çalışan arkadaşlarımız, biz güvelik çağırdığımızda buraya 5-6 dk da gelemiyor, geç gelen güvenlik olay meydana geldikten sonra ulaştığında güvenlik gelse ne gelmese ne şeklinde ifadelerde bulunmaktadırlar" ifadelerine yer verdi. 

"TEHDİT KABUL EDİLEMEZ"

Açıldığından bu yana hala bu güvenlik zafiyetinin önüne geçilmemesi hastanede görev yapan sağlık çalışanlarını endişelendirdiğini dile getiren Boran, " İddialara göre, elinde silahlı bir şahsın hastanenin 9.Katında bulunan KBB (kulak burun boğaz) servisine. çıkması kabul edilemez. Sendikamız BİRLİK SAĞLIK SEN olarak, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi açıldığı günden bu yana, hatta açılmadan hastaneyle ilgili aksaklık ve eksiklikleri basın mensuplarımız aracılığıyla kamuoyuna duyurmaya çalıştık. Tehlikeli silahlı bir kişinin elini kolunu sallayarak hastane içerisinde dolaşması personelleri tehdit etmesi kabul edilemez. Defalarca yüklenici firmanın uhdesinde olan güvenlik ve diğer personel eksikliklerini dile getirdik. Maalesef alınan bir tedbir yok. Sağlık Bakanlığımız, pansuman tedbirlerden vazgeçip, gerçekçi ve etkili tedbirler almalıdır. Tükenmişlik sendromu yaşayan sağlık çalışanlarımızın maruz kaldıkları travmanın sorumluları kim ya da kimlerdir? Sadece hasta (müşteri) memnuniyeti düşünülmemeli, sağlık çalışanlarının da bir insan, anne, evlat olduğunun da bilincine varılmalıdır. Dün akşam yaşanan acı olaya maruz bırakılan tüm sağlık çalışanlarına meslektaşlarıma Şahsım ve sendikam adına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, bir daha böyle üzücü haberler almamak adına sonuna kadar mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz" dedi. 

"BAKANLIK SAMİMİ DEĞİL"

BİRLİK SAĞLIK SEN Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ise açıklamasında, sağlıkta şiddetle ilgili Sağlık Bakanlığı yetkilileri başta olmak üzere ilgili bakanlıkların ve yetkililerin samimi olmadığını, Sağlıkta şiddeti önlemenin yolunun caydırıcı tedbirler almak olduğunu ifade etti.

Eylemi gerçekleştiren kişi kadar tedbir almayan  kurum ve kuruluşların da sorumlu olduğunun altını çizen Doğruyol, "Sağlıkta şiddeti önlemenin yolu etkin tedbirler almaktır. Sağlık çalışanlarımızın görevi başında olan memurlar olduğu unutulmamalıdır. Adliyelerimizdeki hakimlerimiz, savcılarımız karakollarımızdaki polislerimiz neyse sağlık çalışanlarımız da odur. Personelini ALO 184 Şikayet hattıyla şikayet ettiren bakanlığın personeline koruması beklenemez. İzmir Şehir Hastanesinde yaşanan olay şiddetin geldiği nokta açısından oldukça önemlidir. İzmir Şehir Hastanesinde yaşanan olayın asıl sorumlusu yüklenici firmadır. Güvenlik, taşıma personeli, temizlik gibi hizmetlerde yaşanan aksaklık ve eksikliklerin sorumluluğu yüklenici firmadadır. İl Sağlık Müdürlüğünün yaptığı açıklamada konuyu kapatmaya çalışması uygun değildir. Şiddet, tehdit baskısı altında sağlık çalışanlarımızın sağlıklı hizmet vermesi de beklenemez.  Sağlık hizmetleri sunumuz vatandaş memnuniyeti üzerinden gitmektedir. Elbette vatandaşlarımız memnun olsun. Ancak Sağlık çalışanlarımızın da bu ülkenin vatandaşları olduğu, can güvenliği olan ortamlarda sağlık hizmeti vermesi gerektiği unutulmamalıdır" dedi.