CHP Selçuk Kadın Kollarının Kadınların Bulunduğu suç duyurusuna Disk Emekli Sen Selçuk şubesi de destek verdi.
Yapılan Suç Duyurusu Metninde:"
1.Ben, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğindeki Türk Milleti’nin Milli Mücadelesi sonucunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu ve şerefli bir vatandaşıyım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; 01.06.2022 tarihindeki partisinin grup toplantısı konuşmasında aynen:
“Düşünün Dolmabahçe Valide Sultan Camii’nin içinde bu eşkıyalar, bu teröristler bira şişeleriyle, bira kutularıyla adeta caminin içini pislemişti. Bunlar böyle. Bunlar çürük, bunlar sürtük.” İfadeleri ile Gezi Parkı Eylemine katılanlara gerçekdışı olaylar isnad ederek; çok ağır hakaretlerde bulunmuştur.
2. Öncelikle belirtmek isterim ki; Anayasa’nın 104. maddesinde: “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.”, düzenlemesi mevcuttur.
Ancak gelinen aşamada, Cumhurbaşkanı; vatandaşlarını, gerçekdışı olaylarla itham ederek terörist, eşkıya, sürtük ve çürük şeklindeki ithamları ile ayrıştırmaktadır. Bu şekilde vatandaşlarını, aşağılamakta, onur ve haysiyetine saldırarak kişilik haklarını haleldar etmektedir.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, henüz başbakan olduğu dönemde, Gezi Eylemlerinin devam ettiği süreçte 11 Haziran 2013 tarihli konuşmasında yine aynı şekilde camide içki içildiğini öne sürmüş, hatta ” Cuma günü görüntülerini açıklayacağız.” demiştir. Ancak dokuz yıl geçmesine rağmen bu iddialarına ilişkin hiçbir görüntü ya da başkaca bir delili kamuoyuna sunamamıştır. İddialarını, ispat edememiştir. Tüm iddialarının gerçekdışı olduğu açıkça ortadadır.
Zira İddialara konu olan caminin müezzininin de "Ben camide içki içen görmedim, din adamıyım yalan söyleyemem.", şeklindeki ifadesi de iddiaların gerçekdışı olduğunu kanıtlamaktadır.
3. Sadece anayasal haklarını kullanarak; insan onuruna yaraşır nitelikte kentsel yaşam alanı, demokrasi, özgürlük ve adalet taleplerinde bulunan ağaca, doğaya sahip çıkan, meşru ve barışçıl Gezi Parkı Eylemine katılan vatandaşların; onuruna, şerefine ve saygınlığına, şüpheli tarafından saldırılmıştır.
Aynı zamanda şüpheli, nefret söylemi içinde maddi mahsusa ve gerçekdışı senaryolar uydurarak, aşağılayarak halkın bir kesimini diğer halk kesimine kin ve düşmanlığa tahrik ederek aşağılamaktadır.
Yukarıda izah ettiğimiz nedenlerle; şüphelinin, Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama (T.C.K 216) suçunu ve Hakaret (T.C.K 125) suçlarını işlediği açıkça ortadadır. Bu nedenle şüphelinin, cezalandırılması istemiyle iş bu suç duyurusunu yapma zorunluluğu doğmuştur. " denildi.