Dünya Miras Listesinin faydaları

Kültür 07.07.2015 - 20:29, Güncelleme: 01.01.1970 - 02:00 7665+ kez okundu.
 

Dünya Miras Listesinin faydaları

Dünya Miras Listesinin faydaları
                                                    Dünya Miras Listesinin faydaları                 Almanya’nın Bonn kentinde yapılan 39. Dünya Miras Komitesi toplantısında Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile İzmir-  Selçuk sınırları içersinde bulunan Efes Antik Kenti’nin Dünya Miras Listesine girmesi kültür çevrelerince ve bu değerlerin bulunduğu il-ilçe yöneticileri tarafından sevinçle karşılandı. Eserlerin bulunduğu yöre halkı henüz bu kararların ne anlama geldiğini kavrayamamış olsa da Bonn’dan gelen bu müjdeli haber ülkemiz gazete ve televizyonlarında hakkıyla yerini aldı. Böylece dünya ve ülke medyasında sadece terör, sokak eylemleri  ve siyasi haberlerle gündeme gelen Diyarbakır pozitif bir haberle adını duyurmuş oldu. Benimde yaşamakta olduğum Selçuk ilçesi’de Formula 1 başvurusunun ardından  yıllar sonra ilk kez bu yoğunlukta ulusal medyada yer almış oldu.                 Dünya Miras Listesine girmenin yöre halkına ve ülkeye ne kazandıracağını anlatmadan önce bilgisi olmayanlar için kısaca bu UNESCO denilen kurum hakkında biraz bilgi vereyim.                 Birleşmiş Milletler bünyesi içersinde bir yapı olan açık adıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü( UNESCO) 1946 yılında kuruldu. Kuruluş misyonu Medeniyetler,kültürler ve insanlar arasındaki diyoloğun, barış ve sürdürülebilir kalkınmanın, eğitim, bilim, kültür iletişim ve enformasyon yoluyla sağlanmasına katkıda bulunmak olan UNESCO’ya dünyanın 195 ülkesi üye durumda. Örgütün sekizde ortak üyesi var.                 1972 yılında Paris’te yapılan toplantıda üye ülkeler dünya üzerinde yok olan değerleri kontrol altına almak ve uğrayacakları tahribatları engellemek amacıyla Dünya Kültürel ve Doğal Mimarisi Koruma Konvansiyonunu imzalamasının ardından 1976 yılında Dünya Miras Komitesi kuruldu. İki yıl sonrada dünyada “Üstün Evrelsel Değer”e sahip olan ve kültürel varlıkları bütün insanlığın ortak mirası kabul ederek tanıtmak, toplumlarda evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve bu değerlerin korunması için gerekli işbirliğini sağlamak amacıyla Dünya Miras Listesi uygulaması başladı.                 Türkiye ilgili sözleşmeyi 1982 yılında imzaladı ve 1983 yılında Resmi Gazetede yayınladı.  Bu haftaya kadar  161 ülkede 1007 alan bu listede yer alıyordu. Türkiye’de ise son olarak Efes Antik Kentinin listeye alınmasıyla 15 alan Dünya Miras Listesinde yer alıyor.  Hemen belirteyim ki UNESCO’nun listeye girmiş bu alanlarla ilgili bir yaptırım gücü yok. Aldığı kararlar tavsiye niteliğinde. Ülke yöneticileri bu karaları ister uygular iste uygulamaz. Uygulamazlarsa ne olur? En fazla UNESCO bu alanları listeden çıkarır. Şu yıla kadar 2007’ de Ürdün, 2009’da Almanya’da olmak üzere iki alan bu listeden çıkarıldı.                 Dünya Kültür Miras Listesinde yer almanın faydalarına gelince: Bu alanlar tüm dünya tarafından tanınır ve ortak dünya mirası kabul edilir. Bu varlıkların korunma sorumlulukları ait oldukları ülkeye aittir. Ancak izlenmeleri ve gözlemleri bütün dünyaya açıktır. Bu dünya denetimi ve gözlemi nedeniyle bu alanlar izinsiz ve korumaya aykırı yapılaşma ya da aykırı uygulamalar yapılmasına yerel yetkililerin izin vermelerine karşı daha savunulur durumdadır. Bu alanlar Dünya Markası niteliği taşıyacağından bilinirliği ve güvenirliliği artar. Bu alanların korunması için UNESCO’dan teknik destek alınması ve her yıl ayrılan fon desteklerinden yararlanma olanağı vardır. Alanların tanınırlığının dünya çapında artması yerli ve yabancı ziyaretçi sayılarını büyük oranda artırır. Bu da yörenin turizmden aldığı ekonomik geliri artırması, istihdam ve yeni yatırım olanaklarının artmasına yol açar.          
Dünya Miras Listesinin faydaları
                                                    Dünya Miras Listesinin faydaları
                Almanya’nın Bonn kentinde yapılan 39. Dünya Miras Komitesi toplantısında Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile İzmir-  Selçuk sınırları içersinde bulunan Efes Antik Kenti’nin Dünya Miras Listesine girmesi kültür çevrelerince ve bu değerlerin bulunduğu il-ilçe yöneticileri tarafından sevinçle karşılandı. Eserlerin bulunduğu yöre halkı henüz bu kararların ne anlama geldiğini kavrayamamış olsa da Bonn’dan gelen bu müjdeli haber ülkemiz gazete ve televizyonlarında hakkıyla yerini aldı. Böylece dünya ve ülke medyasında sadece terör, sokak eylemleri  ve siyasi haberlerle gündeme gelen Diyarbakır pozitif bir haberle adını duyurmuş oldu. Benimde yaşamakta olduğum Selçuk ilçesi’de Formula 1 başvurusunun ardından  yıllar sonra ilk kez bu yoğunlukta ulusal medyada yer almış oldu.

                Dünya Miras Listesine girmenin yöre halkına ve ülkeye ne kazandıracağını anlatmadan önce bilgisi olmayanlar için kısaca bu UNESCO denilen kurum hakkında biraz bilgi vereyim.

                Birleşmiş Milletler bünyesi içersinde bir yapı olan açık adıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü( UNESCO) 1946 yılında kuruldu. Kuruluş misyonu Medeniyetler,kültürler ve insanlar arasındaki diyoloğun, barış ve sürdürülebilir kalkınmanın, eğitim, bilim, kültür iletişim ve enformasyon yoluyla sağlanmasına katkıda bulunmak olan UNESCO’ya dünyanın 195 ülkesi üye durumda. Örgütün sekizde ortak üyesi var.

                1972 yılında Paris’te yapılan toplantıda üye ülkeler dünya üzerinde yok olan değerleri kontrol altına almak ve uğrayacakları tahribatları engellemek amacıyla Dünya Kültürel ve Doğal Mimarisi Koruma Konvansiyonunu imzalamasının ardından 1976 yılında Dünya Miras Komitesi kuruldu. İki yıl sonrada dünyada “Üstün Evrelsel Değer”e sahip olan ve kültürel varlıkları bütün insanlığın ortak mirası kabul ederek tanıtmak, toplumlarda evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve bu değerlerin korunması için gerekli işbirliğini sağlamak amacıyla Dünya Miras Listesi uygulaması başladı.

                Türkiye ilgili sözleşmeyi 1982 yılında imzaladı ve 1983 yılında Resmi Gazetede yayınladı.  Bu haftaya kadar  161 ülkede 1007 alan bu listede yer alıyordu. Türkiye’de ise son olarak Efes Antik Kentinin listeye alınmasıyla 15 alan Dünya Miras Listesinde yer alıyor.  Hemen belirteyim ki UNESCO’nun listeye girmiş bu alanlarla ilgili bir yaptırım gücü yok. Aldığı kararlar tavsiye niteliğinde. Ülke yöneticileri bu karaları ister uygular iste uygulamaz. Uygulamazlarsa ne olur? En fazla UNESCO bu alanları listeden çıkarır. Şu yıla kadar 2007’ de Ürdün, 2009’da Almanya’da olmak üzere iki alan bu listeden çıkarıldı.

                Dünya Kültür Miras Listesinde yer almanın faydalarına gelince:
  1. Bu alanlar tüm dünya tarafından tanınır ve ortak dünya mirası kabul edilir.
  2. Bu varlıkların korunma sorumlulukları ait oldukları ülkeye aittir. Ancak izlenmeleri ve gözlemleri bütün dünyaya açıktır. Bu dünya denetimi ve gözlemi nedeniyle bu alanlar izinsiz ve korumaya aykırı yapılaşma ya da aykırı uygulamalar yapılmasına yerel yetkililerin izin vermelerine karşı daha savunulur durumdadır.
  3. Bu alanlar Dünya Markası niteliği taşıyacağından bilinirliği ve güvenirliliği artar.
  4. Bu alanların korunması için UNESCO’dan teknik destek alınması ve her yıl ayrılan fon desteklerinden yararlanma olanağı vardır.
  5. Alanların tanınırlığının dünya çapında artması yerli ve yabancı ziyaretçi sayılarını büyük oranda artırır. Bu da yörenin turizmden aldığı ekonomik geliri artırması, istihdam ve yeni yatırım olanaklarının artmasına yol açar.          
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artemishaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.