CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Aile, Sağlık ve Çalışma Komisyonu Üyesi Kani Beko, gündeme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Beko, “Yerel seçimler öncesi ilkelerde ve geleneklerde anlaşabiliyorsak bazı partilerle görüşerek seçimlere gitmemiz düşüncesindeyim. AKP bugüne kadar seçimlere tek başına giriyordu, ama gördüğümüz kadarıyla bundan sonra yalnız girmeyecek. Bu ihtimalin göz önünde bulundurulması lazım’’dedi. Kani Beko,“Yeni yönetim sistemiyle birlikte gelen düzenlemelerden biri Devlet Denetleme Kurulu’nun doğrudan Cumurbaşkanlığı’na bağlanması. Kanun Hükmünde Kararname ile çıkan bu anti demokratik yasanın mutlaka geri çekilmesi gerekmektedir. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yetkileri alarak Cumhurbaşkanlığı’na verildi.
Öte yandan 81 il valisine çok fazla yetki verilmesi de hiçbir demokratik ülkede görülmemiştir. Bu konularda acilen bir düzenleme yapılması gerekiyor’’ifadelerini kullandı. Beko, CHP’de olağanüstü kurultay tartışması ve 2019 Mart ayında gerçekleşecek olan yerel seçimler ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
MECLİSTE İLK AY 2 SORU ÖNERGESİ
24 Haziran seçimlerinde Milletvekili seçilen ve TBMM Aile, Sağlık ve Çalışma Komisyonu Üyesi olan Beko, meclisteki ilk ayında iki soru önergesi verdiğini belirterek, ‘’Türkiye’de yüzbinlerce, emeklilikte yaşa takılan vatandaşımız var. 25 yıl sosyal güvenlik kurumuna prim ödemişler, çalışmışlar diğer emekliler gibi maaş almaları gerekiyor ama yaşa takıldıkları için maaş alamıyorlar. Bunlar da ülkemizin kanayan bir yarası. Bununla ilgili Meclis’te bir çalışma yapıp soru önergesi verdim. İkinci önergem ise, Soma faciasında yaşamını yitiren 301 vatandaşımız için demokratik tepkisini ortaya koyan öğrencilerimize rektörlük tarafından açılan dava ve para cezasına karşılık bir soru önergesi. Bu iki konunun da takipçisi olacağım’’ifadelerini kullandı.
YEREL SEÇİMLER İÇİN İTTİFAK ÖNERİSİ
24 Haziran’da CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti tarafından oluşturulan Millet İttifakı’nın yerel seçimlere de yansıması gerektiğini söyleyen Beko, ‘’ Yerel seçimler cumhurbaşkanlığı seçimleri kadar önemli. Bu seçimlere güçlü bir şekilde girebilmemiz için, Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerdeki müttefiklerimizle konuşarak, görüşerek, ortak hareket etmek doğru olur inancındayım. Yerel seçimler öncesi ilkelerde ve geleneklerde anlaşabiliyorsak bazı partilerle görüşerek seçimlere gitmemiz düşüncesindeyim. AKP bugüne kadar seçimlere tek başına giriyordu, ama gördüğümüz kadarıyla bundan sonra yalnız girmeyecek. Bu ihtimalin göz önünde bulundurulması lazım. Türkiye genelinde özellikle metropolleri almak istiyorsak bazı konuları masaya yatırmalıyız. Yerel seçimlere giderken her ihtimale hazırlık olmalıyız’’diye konuştu.
“OLAĞANÜSTÜ KURULLARA İMZA VERMEM’’
Seçimlerden sonra CHP’de oluşan olağanüstü kurultay tartışmaları hakkında değerlendirmede bulunan Beko, ‘’Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olabilmek için gece gündüz çalıştı. Partimiz tüm kadrolarıyla başarılı olmak için var gücüyle çalıştı. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da aynı şekilde çok emek sarfetti. Ben çalışma konusunda bir eksiklik görmüyorum. 24 Haziran seçimleri adil koşullarda gerçekleşmedi. İmza olayı konusunda ise, yeri, zamanı ve mekanı iyi değerlendiremeyenler başarıya ulaşamazlar. Bizim 24 Haziran’dan sonra üzerimizdeki ölü toprağını atıp yerel seçimlere hazırlık yapmamız gerekiyor. Az olan bütçemizi ve enerjimizi yerel seçimlere harcamamız gerekli. Ben bugüne kadar hiçbir zaman olağanüstü genel kurullara imza vermedim. Olağanüstü genel kurullara inanmıyorum. Olağanüstü kurulla gelen aynı şekilde gider’’dedi.
‘’HATALARIMIZDAN DERS ÇIKARMALIYIZ’’
İzmir’de önceki yerel seçimlerde 8 belediyenin kaybedilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Vekil Beko, ‘’Önceki seçimlerde kaprislerimize ve egolarımıza yenildiğimiz için 8 belediyeyi kaybettik. Bunlardan ders çıkararak önümüzdeki yerel seçimlerde mevcut belediyelerimizi koruyarak kaybedilen belediyeleri de geri almalıyız. İzmir gerçekten şanslı bir kent ve bu şansımızı teslim etmememiz gerekir diye düşünüyorum. AKP’li belediyeleri şehirleri nasıl yönettiğini çok iyi biliyorum. O yüzden İzmir kesinlikle kaybedilmemeli. Yerel seçimlerde seçmenimize çağrım; sosyal belediyeciliğin çok önemli verildiği ve bunu en iyi şekilde yapacak olan CHP’li belediye başkan adaylarına oy vermeleri’’şeklinde konuştu.
“AVRUPA BİRLİĞİ’NE UYUMLU HALE GETİRİLMELİ’’
Sendikal hak ve özgürlükler ile ilgili acil düzenleme yapılması gerektiğine de dikkat çeken Beko, ‘’Bir ülkede demokrasinin varlığından söz edilebilmesinin koşullarından biri, çalışma yaşamında emekçilerin haklarını ve örgütlenme imkanlarını koruyan düzenlemelerin uluslararası kriterlerle uyumlu olmasıdır. Resmi Gazetede yayınlanan verilere göre, kamu, esnaf ve ücretli çalışanlardan oluşan aktif sigortalı sayısı 22 milyon 280 bin 463 kişi. Zorunlu sigortalı sayısı 19 milyon 511 bin kişi. Emekli, emekli dul ve yetim aylığı alanlar 12 milyon 157 bin 898 kişi. Mevcut 22 milyon küsur sigortalıdan sendikalı olanların sayısı ise sadece ‘1 milyon 802 bin 155. Toplam sigortalının sendikalaşma oranı ise %12.76’dır. 20 milyondan fazla çalışanın sendikaya üye olma hakkı kağıt üzerine olmasına rağmen, türlü gerekçeler nedeniyle bu haklarını kullanmaları engellenmektedir.
Sendikalaşma oranın artması için, emekçilerin emeklerinin karşılığını alabilmeleri için, üretilen toplumsal refahtan hak ettikleri payı alabilmeleri için, tüm emekçilerin özgür iradeleri ile istedikleri sendikaya üye olabilecekleri bir ortamın acilen yaratılması gerekiyor. Avrupa Birliği kriterleri çerçevesinde, Sosyal Politika ve İstihdam başlıklı 19. Fasılın açılması için çalışmalar derhal başlatılmalı, olmuyorsa aynı içeriğe uyum için gerekli kararlar ülke içinde alınmalı ve acilen bu yolda adımlar atılmalı’’şeklinde konuştu.
Gizem TABAN/ Gazete Yenigün
