SENGEL'den Sert Tepki
"(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkıdaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçqan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir" şeklinde önerge veriyorlar.
Bu şu demektir; çocuk yaştaki kıza cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün geri bırakılmasına hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesini sağlamak. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması demek 5 yıl boyunca kasıtlı bir suç işlemezsen hakkında açılan dava hiç açılmamış sayılacak demektir.
Yasa teklifi mecliste oylanırsa cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda Ceza Muhakemesi Kanununun 213. maddesine bakılmaksızın hükmün açıklanması geri bırakılacak. Önerge kabul edilirse yaklaşık 4 bin istismar suçlusunun tahliye olacağı tahmin ediliyor. Ki Sayın Adelet Bakanı da bu rakamı doğruluyor.
Bu nasıl bir düzendir anlamak mümkün değil 9 aylık bebeğe tecavüz eden bir ülkede yaşar haldeyiz. Çocuklarımızı bu ülkede güveniçinde huzur içinde büyütmek istiyoruz. Ancak millettin vekilleri bu güven ortamını saeğlayacaklarına tam tersine artık sokakta tek başına yürümeye korkan nesiller kadınlar oluşturmaya çalışıyor. Tecavüzü meşrulaştırmaya yönelik bu şekilde bir önergenin meclise gelmesi bile tek başına suç olmalı. Her gün televizyonu açtığımızda haberlere baktığımızda tecavüz edilen bebekleri, kız çocuklarını, erkek çocuklarını gören ülkemiz bunlarla mücadele edeceğine, daha ağır yaptırımlar getireceğine, neredeyse tecavüzü suç olmaktan çakırmaya çalışıyor. Bu nasıl bir düzendir. Biz kadınlar, artık bu ülke sıhnırları içinde heçbir şekilde kendimizi güvende hissetmediğimiz gibi, sözde milleti temsil eden bu kişilerin en başta bu açıklama ve önergelerle suç işlediğini düşünüyoruz. Ve ben şahsen şunu söylüyorum ki; tecavüzü meşrulaştırmaya çalışan zihniyet bizleri ve bizlerin çocuklarını asla temsil edemez etmemelidir. Daha dün Özgecan çığlıkları atan, Özgecan'ın, Güldünylanın sesi olmaya çalışan biz kadınlar bu tasarının yasalaşmasına kesinlikle çığlık atarcasına HAYIR diyoruz..... "dedi.