Bir çocuk değişir dünya değişir

İzmir bölgesinde yayın yapana Dokuz Eylül Gazetesinin konuğu Selçuk'ta faaliyet gösteren "Çocuklarımızla okuyoruz "grubu oldu. Emine Erk Bekdemir: Ben 'bir çocuk değişir dünya değişir' sözüne inananlardanım. Sadece kendi çocuklarımın okuması, öğrenmesi, gelişmesi benim için yeterli değil. Kendi çocuklarıma verdiğim eğitimden ulaşabildiğim bütün çocukların yararlanması gerektiğini düşünüyorum.

Sadece kendi çocuklarının okumasını, öğrenmesini ve geleceğe nitelikli birer birey olarak hazırlanmasını yeterli bulmayan İngilizce Öğretmeni Emine Erk Bekdemir, 'cehaletin en büyük düşmanı annelerdir' sözünü de kendine ilke edinerek 'Çocuklarımızla Okuyoruz' grubunu kurdu. 4 yıl önce kızı Beren'in sınıf arkadaşları ve anneleriyle oluşturduğu grup her geçen gün genişleyerek tüm Selçuk'a yayıldı. Anasınıfından liseye kadar tüm çocuklara ve ailelerine açık olan grup aynı yazarın farklı yaş grupları için yazdığı kitaplarını okuyor, tartışıyor ve yazarlarını da davet ederek kitapları üzerine sohbet ediyorlar. Sadece kitap okumayan grup aynı zamanda tüm çocukların özgürce kullanabilecekleri bir de kütüphane kurdu. Selçuk Belediyesi'nin atıl durumdaki bir dükkanını kendi imkanlarıyla yenileyen grup üyeleri çocuklara nitelikli zaman geçirebilecekleri bir alan yarattı. 2018 – 2019 eğitim öğretim dönemi başında Selçuk İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de dikkatini çekmeyi başaran Çocuklarımızla Okuyoruz grubu etkinliklerini Selçuk'taki tüm okullarda gerçekleştirdi. Sanatın her dalıyla ilgilenen ve bunu çocuklarına da aşılamaya çalışan grup üyeleri 2 yıl önce bir de tiyatro ekibi kurdu. Celsus Amatör Tiyatrosu ve Celsus Çocuk Tiyatrosu iki yıldır Vedat Murat Güzel'in yönetiminde oyunlar sahneliyor. Bu yıl Turgut Özakman'ın Deliler Bayramı oyununu sahneleyen grup oyunun ikinci gösterimizi 14 Haziran'da Selçuk Efes Tiyatro Salonu'nda kuşing sendromu hastası Ali Kara için gerçekleştirecek. Emine Erk Bekdemir ve Celsus Amatör Tiyatro Topluluğu ile Deliler Bayramı oyununun provalarını gerçekleştirdikleri Celsus Kütüphanesi'nde buluştuk. Emine Erk Bekdemir ile 'Çocuklarımızla Okuyoruz' grubunun hikayesini, tiyatroya olan ilgilerini ve hayallerini konuştuk. Emine Hanım öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 28 yıllık İngilizce öğretmeniyim. Okumaya, edebiyata tutkuyla bağlı bir insanım. 15 yıldır Selçuk'ta çalışıyorum. Öğretmenliğe Kırıkkale Anadolu Lisesi'nde başladım. Sonrasında 8 yıl Çeşme'de, 3 Muş'ta görev yaptım. Birkaç yıl kalırım diye geldiğim Selçuk'ta 15 yıldır görev yapıyorum. 4,5 yıl önce eşimi kaybettim. Onun vefatının ardından hayatımı okuma grubuna adadım diyebiliriz. İki çocuğum var. Oğlum Berke 23 yaşında. Bu yıl İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Bölümü'nden mezun olacak. Kızım Beren ise bu yıl ortaokulu bitirdi. Çocuklarımızla Okuyoruz grubu nasıl kuruldu? Fikir nasıl doğdu? Ben 'bir çocuk değişir dünya değişir' sözüne inananlardanım. Sadece kendi çocuklarımın okuması, öğrenmesi, gelişmesi benim için yeterli değil. Kendi çocuklarıma verdiğim eğitimden ulaşabildiğimiz bütün çocukların yararlanması gerektiğini düşünüyorum. Bir söz var, bilirsiniz; cehaletin en büyük düşmanı annelerdir. Anneler öğrendiklerini çocuklarına öğretirler. Geleceğine sahip çıkan bilinçli yurttaşlar yetiştirmek istiyorsak öncelikle anneleri eğitmemiz, geliştirmemiz gerekiyor. Bu düşünceden yola çıkarak bu projeye başladık. Zülfü Livaneli'nin 'Son Ada' kitabını okumuştum. Sonra birgün kitapçıda kitap bakarken rafta Son Ada'nın Çocukları kitabını gördüm. Onu da kızıma aldım. Bir annenin çocuğuyla birlikte aynı yazarın kitaplarını birlikte okuyabilmesi çok hoşuma gitti. Önce kızımın sınıf arkadaşları ve anneleriyle başladım. Ama grup çok büyüdü, gelişti. Zaman zaman 300 kişiye ulaşan etkinlikler yapıyoruz. Birçok okuma grubu var. Sizi onlardan ayıran nedir? Evet Türkiye'de, özellikle de İzmir'de çok fazla okuma grubu var. Ama anne-çocuk, baba-çocuk birlikte olan okuma grubu yok. O yüzden tek ve ilk olduğumuz için mutluyuz. Örnek olmak istiyoruz. Çocuklarınızla birlikte okuduğunuz ilk yazar kimdi? Kitapları okuduktan sonra ne yapıyorsunuz? Grup olarak da ilk okuduğumuz kitaplar Zülfü Livaneli'nin Son Ada ve Son Ada'nın Çocukları oldu. Kitapları okuduktan sonra hem annelerle hem çocuklarımızla kitaplar üzerine sohbet ettik. Daha sonra farklı yaş grupları için kitap yazan yazarları araştırdık. Kitaplarını okuduğumuz yazarları Selçuk'a davet ettik. Gelen yazarlarla hem kitaplarını konuştuk hem de onlarla yaratıcı yazma ve drama atölyeleri yaptık. Mavisel Yener ve Aytül Akalın'ın konusu Celsus Kütüphanesi'nde geçen Kayıp Kitaplıktaki İskelet kitabını yazarlarıyla birlikte Celsus Kütüphanesi'nde okuduk. Kitapta geçen öyküleri çocuklarımızla birlikte yaşayarak canlandırdık. Yine mekanını Efes Antik Kenti'nden alan Koray Avcı Çakman'ın Efes'in Sırları kitabını bu tarihi mekanda hem okuduk hem canlandırdık. Bugüne kadar kaç yazar ağırladınız? 4 yılda 50'den fazla yazar geldi. Sinan Meydan, Nermin Bezmen, Utku Erişik, Habib Bektaş, Çiğdem Sezer, Koray Avcı Çakman, Handan Gökçek, Emel Karaca, Hasan Karaca, Işık Baykurt, Işık Öğütçü ağırladığımız yazarlarımızdan bazıları. Bu proje çocukların hayatına ne kattı? Çocuklarımızın günlük sohbetleri değişmeye başladı. Çocuklarımız artık özellikle sosyal medyanın dayattığı genel geçer konuları konuşmuyorlar. Mesela Ahmet Günbaş'ın kitaplarının bölüm başlıklarını hep Roma rakamıyla yazmasını, Bilge Öngöre'nin ameliyat olduğu için imza gününe gelemediğini, takip ettikleri yazarların yeni çıkan kitaplarını konuşuyorlar. Bu hem bir anne olarak hem bir öğretmen olarak beni çok mutlu ediyor. Demekki doğru yoldayız diye düşünüyorum. Etkinliklerin bütçesini nasıl karşılıyorsunuz? Destekçiniz var mı? Yazarlarımızın hemen hemen tamamı bizim iyi bir amaç için yola çıktığımızı biliyor ve ücret talep etmeden geliyorlar. Diğer tüm masrafları ise grup üyeleri ceplerinden karşılıyor. Yazarlarımız bizden belli sayıda kitap almamızı da istemiyor. İzmir dışından gelen yazarların eğer konaklaması gerekiyorsa kadın olanları ben evimde misafir ediyorum. Erkek yazarları için de konaklama sponsoru buluyoruz. Projeniz bu yıl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de dikkatini çekmiş sanırım. Evet. Projemizi 2018-2019 eğitim öğretim döneminde anasınıfından başlayarak lise sona kadar Selçuk'taki tüm okullarda uyguladık. Milli Eğitim önümüzdeki yıl da devam etmemizi isterse yine yaparız. Hatta bu defa daha sistematik yapmayı düşünüyoruz. Her okula farklı bir yazar getirmeyi planlıyoruz. Bir de kütüphane kurdunuz. Belediyenin küçük bir dükkanı vardı. Oraya bir anlamda el koyduk. Baştan aşağı kendi imkanlarımızla yeniledik. Türkiye genelinde başlattığımız kampanya ile 5 bin kitap topladık ve Geçtiğimiz 30 Mart'ta bir kütüphane açtık. Kütüphanemize gelen çocuklara her anlamda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Onların sosyal durumlarıyla da ilgileniyoruz. Onları incitmeden nelere ihtiyaçları olduğunu tespit edip elimizden geldiğince karşılamaya çalışıyoruz. Kütüphanemizin olduğu alanı çocuk eğitim merkezi yapmak istiyoruz. Çocuklarımızı geliştirecek ve geleceğe hazırlayacak atölye çalışmaları yapmak istiyoruz. Ayrıca yaz tatili boyunca vakitlerini verimli geçirebilecekleri bir merkezleri olsun istiyoruz. Selçuk Belediyesi'nin bize bu konuda destek olacağına yürekten inanıyoruz. Çünkü 4 yıldır tüm masrafları kendi cebimizden karşıladık ve bu bizim kısıtlı bütçelerimizi çok zorlamaya başladı. Biraz da tiyatrodan konuşalım. Celsus Amatör Tiyatro grubu nasıl kuruldu? Kitap okuma etkinliklerimiz esnasında tiyatro yapmaya karar verdik ve yönetmen Vedat Murat Güzel ile irtibata geçtik. İki yıldır eğitim alıyoruz. İki ayrı ekibimiz var. Celsus Amatör Tiyatro ve Celsus Çocuk Tiyatrosu. Vedat Murat Güzel haftada bir gelip hem bizi hem çocukları çalıştırıyor. Geçen yıl Celsus Amatör Tiyatromuz Boyacı oyununu sahneledi. Bu yıl ise Deliler Bayramı'nı oynadık. Celsus Çocuk Tiyatrosu ise geçen yıl Kral Çıplak bu yıl Eyvah Masallar Karıştı oyunlarını sahneledi. Biz sanatın her dalına ilgiliyiz. Eğitim ve sanat neredeyse biz oradayız. Çocuklarımızın hayatında güzel anılar bırakmak istiyoruz. İyi çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Bunu yaparken çevremizdeki çocukları da unutmuyoruz. Bizim çocuklarımızın sahip olduğu imkanlara onların da sahip olmasını, aynı eğitimi almasını istiyoruz. Ali Kara için oynayacaklar Deliler Bayramı oyunumuzu 14 Haziran'da Selçuk Efes Tiyatro Salonu'nda kuşing sendromu olan Ali Kara yararına oynayacağız. Kuşing sendromuna yakalandıktan sonra işini kaybeden ve rahatsızlığından dolayı çalışamayacak durumda olan Ali Kara'ya destek olmak için Selçuklu'ları oyunumuza bekliyoruz. Celsus Amatör Tiyatro grubu Emine Erk Bekdemir (İngilizce Öğretmeni) Hünkar Keser (İzmir Müze Müdürü) Zehra Keser (Sınıf Öğretmeni) Serap Özen Uçar (Türkçe Öğretmeni) Hafize Aslan (Satış Müdürü) Şükran Şimşek (Türkçe Öğretmeni) Büseyne Doğan (Emekli) Banu Zaçkaya (Felsefe Öğretmeni) Nilsun Usluoğlu (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni) Himmet Yatkın (İZSU Personeli) Röportaj/ Sinan KESKİN