Eğitim İş Selçuk Temsilciliğinden Kamuoyuna Duyurulur. "Okulda dersleri öğretmenler verir. Herkes yerini ve haddini bilsin!"

Eğitimciler ve Veliler Bu durumdan Rahatsız…

Eğitim İş Selçuk Temsilciliği Tarafından Yapılan Açıklamada:” ÇEDES Projesi kapsamında 2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılında okullarda yapılacak çalışmaları belirlemek üzere İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Serkan ATLAN başkanlığında tüm paydaşların katılımı ile toplantı yapılmıştır, söz konusu toplantı Selçuk İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü sosyal medya hesaplarından da kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu toplantının ardından ilçemizde okul müdürlerinin müftü ve diyanet görevlilerince aranarak derse girecekleri duyumlarını almaktayız. Anayasamızın 42. maddesine göre eğitim ve öğretim, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esasına göre yapılır. Laiklik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde anayasal bir zorunluluktur, vazgeçilemez. Bu proje ile Anayasa’ya, yasalara, bilime ve eğitimin temel ilkelerine aykırı şekilde okullar tarikat ve cemaatlere ve dinselleşmeye açılmaktadır. ÇEDES sorunlu ve hedefi doğrudan belli olan bir projedir. ÇEDES bir gericilik projesidir. ÇEDES’in amacının din öğretimi olmadığını biliyoruz, çünkü okullarımızda pedagoji eğitimini almış bu konuda donanımlı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerimiz zaten mevcuttur. Amacın "değerler eğitimi" de olmadığını da çok iyi biliyoruz. Zira tüm öğretmenlerimiz bu alanda yeterince donanımlıdır. Özellikle bu konuda uzmanlaşmış Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) öğretmenlerimiz de vardır. Okullarda rehberlik çalışmalarının daha etkin ve sağlıklı yürütülmesini sağlayabilecek çok sayıda PDR öğretmenimiz de atama beklemektedir. Atanmayan öğretmen sorunun kaynağı siyasi iktidar şimdi de herkes öğretmenin görevini yapabilir anlayışıyla öğretmenlik mesleğine hakaret etmeye devam etmektedir.  Her öğretmenin okuldaki resmi sorumluluğu bellidir, dersine girmek ve müfredatta ki konuları işlemek. Resmi sorumluluğu gereği; -ders saati içinde başka hiç bir görevliye dersini bırakamaz. -ders saati içinde sınıfının alınıp başka salona götürülmesine izin veremez. -Çedes ile ilgili okul dışı faaliyetlere öğrencileri götüremez /yönlendiremez. -Çedes ile ilgili velilere /öğrencilere çağrı yapmak, telefon etmek gibi bir görevi de yoktur. Milli Eğitime tavsiyemiz eğitim sisteminin ve okullarımızın gerçek sorunlarına odaklanmasıdır. Artan yoksullaşma ile okullarımızda çocuklarımızın beslenme sorunu artık daha da artmıştır, çocuklarımızın başarı seviyesi düşmektedir, öğretmenlerimizin başta ücretleri olmak üzere özlük hakları son derece yetersizdir, eğitimde nitelik sorunu her geçen gün büyümektedir. Okullarımızın derslik sayısı yetersizdir. Ayrıca buradan tüm anne ve babalara, öğrenci velilerimize çağrıda bulunuyoruz, çocuklarımıza ve okullarımıza sahip çıkalım. Öğrencilerimizi okullardaki yasalara ve bilime aykırı projelerden, uygulamalardan uzak tutalım, okul yönetimlerini denetleyelim, gerektiğinde dilekçeler verelim, suç duyurularında bulunalım. Önce çocuklarımızın geleceğine, sonra da ülkemize, laikliğe ve Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Söylediğimiz gibi eğitim, öğretmenlerin işidir. Okulda dersleri öğretmenler verir. Herkes yerini ve haddini bilsin! Eğitim İş olarak bizler tüm çocukların laik, bilimsel, çağdaş eğitim hakkına ve mesleğimizin onuruna sahip çıkacağız, her koşulda sahip çıkmaya da devam edeceğiz!” denildi.