Deprem profesöründen korkutan açıklama: İzmir için en riskli yerler nereler?

Yerel 14.06.2017 - 13:44, Güncelleme: 01.01.1970 - 02:00 9408+ kez okundu.
 

Deprem profesöründen korkutan açıklama: İzmir için en riskli yerler nereler?

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ''İzmir'deki fayların büyük bölümü yerleşim yerinden geçiyor'' dedi.
İzmir fayının 1688'de bir deprem ürettiğini biliyoruz. 300 küsur yıldır bu fay kırılmıyor. Bu fayın deprem aralığını belirleyebilmek için hendek çalışması yapmamız gerekiyor" dedi. YENİ ANA ŞOKLAR BEKLEYEBİLİRİZ DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'nde Karaburun açıklarında meydana gelen Türkiye'nin batısında birçok ilde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Depremi oluşturan fayın iki segmentten oluştuğunu ve doğudaki bölümünün kırıldığını belirten Prof.Dr. Sözbilir, "Bu fayın 2014 yılında da deprem ürettiğini biliyoruz. Yine aynı bölgede belirli bir kırılma gerçekleşmiş, 5 büyüklüğünde bir deprem oluşmuştu. Bu sefer fayın tümü kırıldı. Tümünün kırılması durumunda 6.0-6.4 büyüklüğünde deprem üretmesi bekleniyordu. Batısındaki fay segmenti kırılmış durumda değil. Eğer bu segmente enerji aktarımı olmuşsa yeni ana şoklar bekleyebiliriz" dedi. "MİDİLLİ FAY SİSTEMİNİN, GEDİZ FAY SİSTEMİNİN DEVAMI OLDUĞU DÜŞÜNÜLEBİLİR" Kırılan fayın Türkiye'de uzantıları olan bir fay sisteminden olduğunu belirten Prof.Dr. Sözbilir, "Biraz daha büyük ölçekte bakacak olursak Midilli fay sisteminin, Gediz fay sisteminin devamı olduğu düşünülebilir. Çanakkale-Ayvacık, Manisa ve Midilli depremlerine baktığımızda normal fay dediğimiz, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda bulunan fay sistemi üzerinde gerçekleşmiş durumda. Bu fay sistemindeki segmentler birbirini tetikleyecek şekilde deprem üretiyor diye düşünüyoruz" diye konuştu. "İZMİR'DE FAYLAR YERLEŞİM YERİNDEN GEÇİYOR" İzmir'de henüz faylarla ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Sözbilir şöyle devam etti: "İstanbul'daki faylar denizin içinden geçerken, İzmir'deki fayların büyük bölümü yerleşim yerinden geçiyor. İzmir fayı Narlıdere, Balçova, Konak, Bornova'dan geçer, Seferihisar fayı Seferihisar yerleşiminden geçer. Tuzla fayı Menderes'e kadar gelir, Kemalpaşa fayı şehir içinden geçer. Öncelikle bu fay zonları imar haritalarında işaretlenmeli ve etki alanı belirlenmeli. Bu fay zonunda kaç bina kalıyor, okul hastane var mı bu çalışmalar henüz yapılmış değil." "İZMİR'DEKİ YÜKSEK KATLI BİNALARDA SENSÖR YOK" Yaşanan son depremin özellikle alüvyon zeminlerde bulunan binalarda ufak tefek hasarlar oluşturmuş olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, "Alsancak, Bostanlı, Karşıyaka gibi yerlerde binalarda hasarlar varsa AFAD yetkililerine bilgi verilmeli. O binada kalınıp kalınmayacağı resmi makamlarca ortaya konulmalı. Bu fay bir deprem üretti, şu an artçıları oluyor ama hemen yanındaki bir segment ve karadaki uzantıları henüz kırılmış değil. Yüksek yapıların olduğu kesimler gevşek zemin üzerinde. Bu yapılar bu tür yerlerde yapılabilir ama önlemleri alınmalı. Sensörlerle sürekli izlenmeli. İzmir'deki yüksek katlı yapılarda bu sistemler yok" dedi. "İZMİR FAYI KESİLEREK NE ZAMAN KIRILACAĞI HESAPLANABİLİR" Fayların ne zaman kırılacağı konusunda bir şeyler söylemek için geçmişinin araştırılması gerektiğini, bunun da günümüz teknolojisiyle mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sözbilir, "Faylarda iş makineleriyle 30 metre uzunluğunda hendekler açıyoruz. Hendeklerin içinde fayı görebiliyor, geçmişte kaç deprem ürettiğini saptıyoruz. Hangi yıllarda deprem ürettiğini belirleyebiliyoruz. Böylece deprem üretme aralığını ortaya çıkarıyoruz. En son ürettiği depremi de belirlediğimizde ne zaman kırılacağını tahmin edebiliyoruz. İzmir'deki faylarda henüz böyle bir çalışma yapılmadı. Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak Jeoloji Bilim Dalı ile ortak bir projeyi TÜBİTAK'a sunduk. Bu proje çıkarsa İzmir fayını keserek geçmişte ne kadar deprem ürettiğini ve bir daha ne zaman kırılacağını hesaplayabiliriz. İzmir fayının 1688'de bir deprem ürettiğini biliyoruz. 300 küsur yıldır bu fay kırılmıyor. Bu fayın deprem aralığını belirleyebilmek için hendek çalışması yapmamız gerekiyor" diye konuştu. (DHA)
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ''İzmir'deki fayların büyük bölümü yerleşim yerinden geçiyor'' dedi.

İzmir fayının 1688'de bir deprem ürettiğini biliyoruz. 300 küsur yıldır bu fay kırılmıyor. Bu fayın deprem aralığını belirleyebilmek için hendek çalışması yapmamız gerekiyor" dedi.

YENİ ANA ŞOKLAR BEKLEYEBİLİRİZ

DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'nde Karaburun açıklarında meydana gelen Türkiye'nin batısında birçok ilde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Depremi oluşturan fayın iki segmentten oluştuğunu ve doğudaki bölümünün kırıldığını belirten Prof.Dr. Sözbilir, "Bu fayın 2014 yılında da deprem ürettiğini biliyoruz. Yine aynı bölgede belirli bir kırılma gerçekleşmiş, 5 büyüklüğünde bir deprem oluşmuştu. Bu sefer fayın tümü kırıldı. Tümünün kırılması durumunda 6.0-6.4 büyüklüğünde deprem üretmesi bekleniyordu. Batısındaki fay segmenti kırılmış durumda değil. Eğer bu segmente enerji aktarımı olmuşsa yeni ana şoklar bekleyebiliriz" dedi.

"MİDİLLİ FAY SİSTEMİNİN, GEDİZ FAY SİSTEMİNİN DEVAMI OLDUĞU DÜŞÜNÜLEBİLİR"

Kırılan fayın Türkiye'de uzantıları olan bir fay sisteminden olduğunu belirten Prof.Dr. Sözbilir, "Biraz daha büyük ölçekte bakacak olursak Midilli fay sisteminin, Gediz fay sisteminin devamı olduğu düşünülebilir. Çanakkale-Ayvacık, Manisa ve Midilli depremlerine baktığımızda normal fay dediğimiz, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda bulunan fay sistemi üzerinde gerçekleşmiş durumda. Bu fay sistemindeki segmentler birbirini tetikleyecek şekilde deprem üretiyor diye düşünüyoruz" diye konuştu.

"İZMİR'DE FAYLAR YERLEŞİM YERİNDEN GEÇİYOR"

İzmir'de henüz faylarla ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Sözbilir şöyle devam etti:

"İstanbul'daki faylar denizin içinden geçerken, İzmir'deki fayların büyük bölümü yerleşim yerinden geçiyor. İzmir fayı Narlıdere, Balçova, Konak, Bornova'dan geçer, Seferihisar fayı Seferihisar yerleşiminden geçer. Tuzla fayı Menderes'e kadar gelir, Kemalpaşa fayı şehir içinden geçer. Öncelikle bu fay zonları imar haritalarında işaretlenmeli ve etki alanı belirlenmeli. Bu fay zonunda kaç bina kalıyor, okul hastane var mı bu çalışmalar henüz yapılmış değil."

"İZMİR'DEKİ YÜKSEK KATLI BİNALARDA SENSÖR YOK"

Yaşanan son depremin özellikle alüvyon zeminlerde bulunan binalarda ufak tefek hasarlar oluşturmuş olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, "Alsancak, Bostanlı, Karşıyaka gibi yerlerde binalarda hasarlar varsa AFAD yetkililerine bilgi verilmeli. O binada kalınıp kalınmayacağı resmi makamlarca ortaya konulmalı. Bu fay bir deprem üretti, şu an artçıları oluyor ama hemen yanındaki bir segment ve karadaki uzantıları henüz kırılmış değil. Yüksek yapıların olduğu kesimler gevşek zemin üzerinde. Bu yapılar bu tür yerlerde yapılabilir ama önlemleri alınmalı. Sensörlerle sürekli izlenmeli. İzmir'deki yüksek katlı yapılarda bu sistemler yok" dedi.
"İZMİR FAYI KESİLEREK NE ZAMAN KIRILACAĞI HESAPLANABİLİR"

Fayların ne zaman kırılacağı konusunda bir şeyler söylemek için geçmişinin araştırılması gerektiğini, bunun da günümüz teknolojisiyle mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sözbilir, "Faylarda iş makineleriyle 30 metre uzunluğunda hendekler açıyoruz. Hendeklerin içinde fayı görebiliyor, geçmişte kaç deprem ürettiğini saptıyoruz. Hangi yıllarda deprem ürettiğini belirleyebiliyoruz. Böylece deprem üretme aralığını ortaya çıkarıyoruz. En son ürettiği depremi de belirlediğimizde ne zaman kırılacağını tahmin edebiliyoruz. İzmir'deki faylarda henüz böyle bir çalışma yapılmadı. Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak Jeoloji Bilim Dalı ile ortak bir projeyi TÜBİTAK'a sunduk. Bu proje çıkarsa İzmir fayını keserek geçmişte ne kadar deprem ürettiğini ve bir daha ne zaman kırılacağını hesaplayabiliriz. İzmir fayının 1688'de bir deprem ürettiğini biliyoruz. 300 küsur yıldır bu fay kırılmıyor. Bu fayın deprem aralığını belirleyebilmek için hendek çalışması yapmamız gerekiyor" diye konuştu. (DHA)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artemishaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.