Alper Kandemir Yazdı: "CHP’de adaylık"

Siyaset 02.10.2018 - 11:59, Güncelleme: 01.01.1970 - 02:00 5471+ kez okundu.
 

Alper Kandemir Yazdı: "CHP’de adaylık"

Alper Kandemir Yazdı: "CHP’de adaylık"
29 Mart yerel seçimleri yaklaştıkça, belediye başkanlıkları için aday adaylığı düşünenlerin sayıları günler daraldıkça artıyor.    24 Haziran seçim sonuçlarının getirdiği, rejim değişikliği ile beraberinde ortaya çıkan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, yerel yönetimlerde yapılan ve yapılacak yeni düzenlemeler bile, adaylık düşünenleri korkutmadı ve engel olamadı. Hatta belediyeler ile ilgili bazı düzenlemeler yerel seçimleri beklemeden yapıldı.    Belediyeler İçişleri Bakanlığı’ndan, sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, daha sonra da Maliye Bakanlığı’na bağlandı. Belediyelerin yetkileri oldukça kısıtlandı, artık Belediye Başkanları, atanmış bir bürokrat değil de halk tarafından seçilmiş bir müdür gibi çalışacaklar.    Bunlar yetmez gibi yerelde eyalet sisteminin ön hazırlıkları yapılmaya başlanmış olup, özellikle küçük belediyeler kapatılarak bölge belediyelerine dönüştürülmesi, İZMİR’İ üç bölgeye ayırarak gerçekleştirmek istedikleri proje dâhilinde; belediye başkanlıkları, Kuzey, Güney ve bütün şehir belediyeleri olmak üzere paylaştırılacak.    Birinci bölge, Bakırçay ve Bergama’ya kadar uzanan birçok belediye bir çatıda toplanacak. İkinci bölge güney bölge belediyeleri Konak’tan Selçuk’a kadar olan belediyeler olurken, üçüncüsü yarım adanın da içinde olduğu bütün şehir belediyesi ise, İZMİR’İN tamamından sorumlu olacak.    Bu PROJE düşüncesi, şimdilik 29 Mart yerel seçimlerine yetişmiyor… Ama seçimden sonra gündeme gelmesi kesin gibi...    Durumun böyle olmasına rağmen, birçok belediyenin kapanma ihtimalinin ortada olmasına rağmen, İzmir’de gerek Büyükşehir, gerekse ilçe belediyeleri için mevcut başkanların yanında onlarca aday adayı da yarışmakta.    24 Eylül 2018 tarihinde yapılan, CHP MYK toplantısının sonucu;  29 Mart 2019 da gerçekleşecek olan yerel seçimlerin adaylık müracaat başvuruları ile ilgili takvim de belli oldu. Belediye başkanlığı düşünenler için başvuru tarihleri 1 Ekim- 19 Ekim 2018 tarihleri arasındadır.    Yüksek Seçim Kurulu, CHP’nin hâkim huzurunda yapmayı düşündüğü olası bir ön seçim tarihini Şubat ayının ortaların da vermesi dolayısıyla, ön seçimin yapılabilmesi, teknik olarak mümkün görünmemektedir;    Çünkü ön seçimden, seçilerek çıkan adaylara çalışma zamanı kalmayacağı için ön seçime alternatif anket, kamuoyu yoklamaları ve genel merkez yoklaması ile belediye başkan adayları tespit edilecek.    Durum böyle olunca her ilçeden onlarca aday Ankara’nın yolunu tutmuş, öncelikle Genel Başkan ile daha sonra, MYK Üyeleri ve Genel Başkan Yardımcılarının kapılarını aşındırmaya çoktan başlamışlar.    Genel Merkez anket çalışmasına 24 Eylül 2018 tarihi itibarı ile Bursa’dan start verdi. İlk etapta 19 ilde yapılacak anket çalışması ile belediye başkan aday adaylarının tespiti ve mevcut başkanların kendi bölgelerindeki durumları tespit edilecek. Uzun dönem belediye başkanlığı yapmasına rağmen, halktaki izlenimleri ne durumda olduğu aranacak.    Anket çalışmasında çok değişik puantaj sistemi kullanılacak. Belediye başkanlarını parti üyeleri yerine bölge halkına sorarak, yarışmaya bir sıfır önde başlayan başkanların avantajları diğer adaylar ile eşitlenecek.    Bir de adaylıklarını sağlama almanın yolunu Ankara’da arayan, Genel Başkan ile temas kurmak isteyen, Genel Başkan Yardımcılarının kapılarında nöbet tutan aday adayları da var. Gözlerini öylesine karartan, bu iş için her yolu mubah sayan aday adayı sayısı oldukça fazla… Temennimiz aday tespitlerinde kirli yollara girilmemesi… Hak, hukuk ve adalet diye yollara dökülenlerin kimsenin hakkını yemeden büyük bir değişime imza atmalarını bekliyoruz.    Belediye başkanlıklarında iki dönemi esas kılacak gerek tüzük değişikliklerini, gerekse etik duruşu sergilemek yönünde alacakları kararları sabırsızlıkla beklemekteyiz.    Belediye başkanlıklarının birer meslek olmadığını, her adayın iki dönem ile sınırlandırılması gerektiği vurgulamak ve gereğini yapmak parti genel merkez yöneticilerinin görevi olmalı.    24 Haziran seçimlerinden hemen sonra başlayan Muharrem İnce harekâtı, ülkemizin içinde bulunduğu bütün sorunların kamufle, edilmesinde kullanılmış, CHP gerek ulusal basında, gerekse kamuoyu önünde tartışılarak yıpratılmış, yara alması kasıtlı olarak sağlanmış, dereden kütük kapma yarışına çevrilmiştir. Aslında yapılan kavga herkesin koltuğunu korama tartışmasından başka bir şey değildir.    Genel merkez, şimdi bu kavgaları bir kenara bırakarak tabandan başlayacak bir değişim politikasının önünü açmalı.    Yerel seçimlerde, CHP’nin en rahat olduğu ve kesin kazanırız diye düşündükleri, yerlerdeki bakış açısını, buraya hangi adayı gösterirsek gösterelim, nasılsa kazanırız olması yerine, orada kiminle daha fazla oy alırız ve kiminle kazanırız olmalı… Konuyu açarsak, ilçenin tanımadığı dışarıdan bir aday yerine, içeriden halkta karşılığı olan, sevilen, liyakat kurallarına uyan, ilini ve ilçesini tanıyan, diğer adaylardan bir oy daha fazla alacak. Hatta parti oylarının üstüne çıkacak kadar iddialı olan bir adayın tercih edilmesini doğru buluyorum.    NOT; Aslında hiçbir seçimin garantisi yoktur. Seçimler sandıkta kazanılır, kendine güven ve ego ile hareket etmek her zaman rehavet ve hatayı beraberinde getirir.    Doğru adaylar ile kim bir oy fazla getirir mantığı ile ve de halk ile inatlaşmadan, CHP’nin seçim bölgedeki oy oranlarına güvenerek, halkın tanımadığı ve sevmediği bir adayı “ben yaptım oldu” mantığı ile hareket etmeden, ithal adaylar ile değil, bölgede yaşayan insanlarının içinden, bir adayın belirlenmesi ile tespit edilmesi en doğru yöntem olacaktır. Seçim sürecinin aday adaylığı kısmı başlamıştır. Tüm adaylara başarılar dilerim hak eden kazansız. Kaynak:http://www.egeninsesi.com/yazilar/35-alpay-kandemir/3301-chpde-adaylik
Alper Kandemir Yazdı: "CHP’de adaylık"

29 Mart yerel seçimleri yaklaştıkça, belediye başkanlıkları için aday adaylığı düşünenlerin sayıları günler daraldıkça artıyor.

   24 Haziran seçim sonuçlarının getirdiği, rejim değişikliği ile beraberinde ortaya çıkan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, yerel yönetimlerde yapılan ve yapılacak yeni düzenlemeler bile, adaylık düşünenleri korkutmadı ve engel olamadı. Hatta belediyeler ile ilgili bazı düzenlemeler yerel seçimleri beklemeden yapıldı.

   Belediyeler İçişleri Bakanlığı’ndan, sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, daha sonra da Maliye Bakanlığı’na bağlandı. Belediyelerin yetkileri oldukça kısıtlandı, artık Belediye Başkanları, atanmış bir bürokrat değil de halk tarafından seçilmiş bir müdür gibi çalışacaklar.

   Bunlar yetmez gibi yerelde eyalet sisteminin ön hazırlıkları yapılmaya başlanmış olup, özellikle küçük belediyeler kapatılarak bölge belediyelerine dönüştürülmesi, İZMİR’İ üç bölgeye ayırarak gerçekleştirmek istedikleri proje dâhilinde; belediye başkanlıkları, Kuzey, Güney ve bütün şehir belediyeleri olmak üzere paylaştırılacak.

   Birinci bölge, Bakırçay ve Bergama’ya kadar uzanan birçok belediye bir çatıda toplanacak. İkinci bölge güney bölge belediyeleri Konak’tan Selçuk’a kadar olan belediyeler olurken, üçüncüsü yarım adanın da içinde olduğu bütün şehir belediyesi ise, İZMİR’İN tamamından sorumlu olacak.

   Bu PROJE düşüncesi, şimdilik 29 Mart yerel seçimlerine yetişmiyor… Ama seçimden sonra gündeme gelmesi kesin gibi...

   Durumun böyle olmasına rağmen, birçok belediyenin kapanma ihtimalinin ortada olmasına rağmen, İzmir’de gerek Büyükşehir, gerekse ilçe belediyeleri için mevcut başkanların yanında onlarca aday adayı da yarışmakta.

   24 Eylül 2018 tarihinde yapılan, CHP MYK toplantısının sonucu;  29 Mart 2019 da gerçekleşecek olan yerel seçimlerin adaylık müracaat başvuruları ile ilgili takvim de belli oldu. Belediye başkanlığı düşünenler için başvuru tarihleri 1 Ekim- 19 Ekim 2018 tarihleri arasındadır.

   Yüksek Seçim Kurulu, CHP’nin hâkim huzurunda yapmayı düşündüğü olası bir ön seçim tarihini Şubat ayının ortaların da vermesi dolayısıyla, ön seçimin yapılabilmesi, teknik olarak mümkün görünmemektedir;

   Çünkü ön seçimden, seçilerek çıkan adaylara çalışma zamanı kalmayacağı için ön seçime alternatif anket, kamuoyu yoklamaları ve genel merkez yoklaması ile belediye başkan adayları tespit edilecek.

   Durum böyle olunca her ilçeden onlarca aday Ankara’nın yolunu tutmuş, öncelikle Genel Başkan ile daha sonra, MYK Üyeleri ve Genel Başkan Yardımcılarının kapılarını aşındırmaya çoktan başlamışlar.

   Genel Merkez anket çalışmasına 24 Eylül 2018 tarihi itibarı ile Bursa’dan start verdi. İlk etapta 19 ilde yapılacak anket çalışması ile belediye başkan aday adaylarının tespiti ve mevcut başkanların kendi bölgelerindeki durumları tespit edilecek. Uzun dönem belediye başkanlığı yapmasına rağmen, halktaki izlenimleri ne durumda olduğu aranacak.

   Anket çalışmasında çok değişik puantaj sistemi kullanılacak. Belediye başkanlarını parti üyeleri yerine bölge halkına sorarak, yarışmaya bir sıfır önde başlayan başkanların avantajları diğer adaylar ile eşitlenecek.

   Bir de adaylıklarını sağlama almanın yolunu Ankara’da arayan, Genel Başkan ile temas kurmak isteyen, Genel Başkan Yardımcılarının kapılarında nöbet tutan aday adayları da var. Gözlerini öylesine karartan, bu iş için her yolu mubah sayan aday adayı sayısı oldukça fazla… Temennimiz aday tespitlerinde kirli yollara girilmemesi… Hak, hukuk ve adalet diye yollara dökülenlerin kimsenin hakkını yemeden büyük bir değişime imza atmalarını bekliyoruz.

   Belediye başkanlıklarında iki dönemi esas kılacak gerek tüzük değişikliklerini, gerekse etik duruşu sergilemek yönünde alacakları kararları sabırsızlıkla beklemekteyiz.

   Belediye başkanlıklarının birer meslek olmadığını, her adayın iki dönem ile sınırlandırılması gerektiği vurgulamak ve gereğini yapmak parti genel merkez yöneticilerinin görevi olmalı.

   24 Haziran seçimlerinden hemen sonra başlayan Muharrem İnce harekâtı, ülkemizin içinde bulunduğu bütün sorunların kamufle, edilmesinde kullanılmış, CHP gerek ulusal basında, gerekse kamuoyu önünde tartışılarak yıpratılmış, yara alması kasıtlı olarak sağlanmış, dereden kütük kapma yarışına çevrilmiştir. Aslında yapılan kavga herkesin koltuğunu korama tartışmasından başka bir şey değildir.

   Genel merkez, şimdi bu kavgaları bir kenara bırakarak tabandan başlayacak bir değişim politikasının önünü açmalı.

   Yerel seçimlerde, CHP’nin en rahat olduğu ve kesin kazanırız diye düşündükleri, yerlerdeki bakış açısını, buraya hangi adayı gösterirsek gösterelim, nasılsa kazanırız olması yerine, orada kiminle daha fazla oy alırız ve kiminle kazanırız olmalı… Konuyu açarsak, ilçenin tanımadığı dışarıdan bir aday yerine, içeriden halkta karşılığı olan, sevilen, liyakat kurallarına uyan, ilini ve ilçesini tanıyan, diğer adaylardan bir oy daha fazla alacak. Hatta parti oylarının üstüne çıkacak kadar iddialı olan bir adayın tercih edilmesini doğru buluyorum.

   NOT; Aslında hiçbir seçimin garantisi yoktur. Seçimler sandıkta kazanılır, kendine güven ve ego ile hareket etmek her zaman rehavet ve hatayı beraberinde getirir.

   Doğru adaylar ile kim bir oy fazla getirir mantığı ile ve de halk ile inatlaşmadan, CHP’nin seçim bölgedeki oy oranlarına güvenerek, halkın tanımadığı ve sevmediği bir adayı “ben yaptım oldu” mantığı ile hareket etmeden, ithal adaylar ile değil, bölgede yaşayan insanlarının içinden, bir adayın belirlenmesi ile tespit edilmesi en doğru yöntem olacaktır. Seçim sürecinin aday adaylığı kısmı başlamıştır. Tüm adaylara başarılar dilerim hak eden kazansız.

Kaynak:
http://www.egeninsesi.com/yazilar/35-alpay-kandemir/3301-chpde-adaylik

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artemishaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.