Hüseyin TAŞYAKAN
Köşe Yazarı
Hüseyin TAŞYAKAN
 

TAŞ OLSA ÇATLAR İNSAN!

  Özellikle son birkaç yıldır ve yine özellikle sosyal medyada tanık olduklarımıza binaen, yazdıklarımda sıkça rastladığınız üzere bu yazının da çıkış noktası trollerdir değerli okuyucular. Sadece maddi kazanç karşılığında sağa sola küfredip hakaret etme yeteneklerini ortaya koyan troller de değil aslında.  Ayrıca, hemfikir oldukları siyasi büyüklerinin dikkatini çekmek üzere “ben de buradayım, sizin düşüncelerinize aykırı duruştaki herkese ben de çok iyi hakaret edip küfredebilirim” algısı yaratmaya çalışanlar da bu yazının çıkış noktasıdır. Bana sorarsanız; ben bu ikinci grubun toplumun birlik ve beraberliği açısından  çok daha fazla tehlikeli olduğunu düşünüyorum.  Maddi kazanç uğruna trollük yapanların gün gelip kazanç musluklarının azalması veya kapanması durumunda yön değiştirme şansları vardır da; sırf sadakatlerini ispatlamak üzere karşıt görüşte olanlara hergün hakaret ve küfür ederek iftira atanların bu hastalıktan kurtulabilme şansları yoktur, zira bu kitle için en değerli olan şey kafalarındaki düşünceyi temsil edenlerin her daim yanında durmaktır.  Yanlarında durduklarının dün söylediğiyle bugün ifade ettiklerinin afâki derecede çelişmesinin asla bir önemi yoktur. Dün alkış kıyamet kopardıkları söylemlerin tam aksinin bugün ifade edilmesinin de bunlar  için kıymeti harbiyesi yoktur.  Bunların gerçek yada doğru üzerine yegane kıstasları ne söylendiği değil, kimin söylediğidir. Tarafı olduklarının ağzından çıkan söz doğru, ancak aynı sözü ifade eden karşıt görüşteki kişi yada kişiler (gerekirse hakaret ve küfür de edilerek) susturulması gerekenlerdir. Hakaret ve küfürlerin etkili olmadı görüldüğünde ise, kullanılacak son silahları iftira atmaktır ki, bu tiplerin sosyal medyada en çok kuıllandıkları yol, kendileri gibi düşünmeyen herkesi kafalarında düşmanlaştırmalarıdır. Aklıselim sahibi olanlar için buradan önerebileceğimiz şeyse, kullandıkları o zehirli dile rağmen asla kâle almamak, zinhar kullandıkları hakaretamis ifadelere karşı tek kelimeyle bile olsa cevap vermeyerek, kendilerini muhatab kabul edilmiş konumda görmelerine sebep olmamaktır. İşte bir çoğumuzun her gün sosyal medyada onlarcasına şahit olduğumuz bu tiplerin tahriklerine kapılmayarak, toplum içerisinde yaratmayı  arzu ettikleri çatışma ortamının oluşmasına engel olabileceğimiz kanısındayım sevgili okuyucular.  Bunun zorluğunun bilincinde olmakla beraber ve sabır sınırlarını zorlamak pahasına da olsa, bu tipler aklıselim sahibi hiç kimse tarafından muhatab alınmamalı diye düşünüyorum.  Yoksa, elbette ki biliyoruz; düne kadar açılım sürecinde teröristlerin çadır mahkemeleriyle serbest bırakılmasını, Okyanus ötesindeki meczubun tetikçi ve militanlarının en kıymetli kurumlarımız üzerine kurduğu kumpasları deliler gibi alkışlayanların bugün kendileri gibi düşünmeyen herkesi ‘terörist’ olmakla suçlaması, sabır sınırlarımızı zorlamanın ötesinde, yıkacak kadar pervasızlıktır. En son mesela bir siyasi kendinden olmayan, kendisine muhalif duruştaki herkes için “terörist” ifadesini kullanmaktan asla imtina etmiyorken; Hizbullah’ın siyasi uzantısı olduğu herkesçe mâlum olan Hüdapar Genel Başkanıyla yan yana durmakla yetinmeyip elini tutarak havaya kaldırarak, sabır sınırlarını zorlamıştır. Türkiye’nin eyaletlere bölünmesini hedefleyen bu Hüdapar  Genel Başkanı’nın "Türk bayrağı bana problemli geliyor", "Bu ülkede daha ne kadar şeriatsız kalacağız?", “Anayasanın değiştirilemez maddesinin olmaması lazım” ifadelerini kullanmakla beraber, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın şehit edildiği saldırının planlayıcısı olarak hüküm giyen Şahin Çeribaşı'nın da avukatlığını yaptığı  gerçeğini de anımsadığımızda, bu sesin sahibiyle el ele tutuşan arkadaşın bizim yurtseverliğimizi hadsizce sorgulaması karşısında, ister istemez söyleniyoruz illaki; Taş olsa çatlar insan!
Ekleme Tarihi: 02 Eylül 2024 - Pazartesi
Hüseyin TAŞYAKAN

TAŞ OLSA ÇATLAR İNSAN!

 

Özellikle son birkaç yıldır ve yine özellikle sosyal medyada tanık olduklarımıza binaen, yazdıklarımda sıkça rastladığınız üzere bu yazının da çıkış noktası trollerdir değerli okuyucular.
Sadece maddi kazanç karşılığında sağa sola küfredip hakaret etme yeteneklerini ortaya koyan troller de değil aslında. 
Ayrıca, hemfikir oldukları siyasi büyüklerinin dikkatini çekmek üzere “ben de buradayım, sizin düşüncelerinize aykırı duruştaki herkese ben de çok iyi hakaret edip küfredebilirim” algısı yaratmaya çalışanlar da bu yazının çıkış noktasıdır.
Bana sorarsanız; ben bu ikinci grubun toplumun birlik ve beraberliği açısından  çok daha fazla tehlikeli olduğunu düşünüyorum. 
Maddi kazanç uğruna trollük yapanların gün gelip kazanç musluklarının azalması veya kapanması durumunda yön değiştirme şansları vardır da; sırf sadakatlerini ispatlamak üzere karşıt görüşte olanlara hergün hakaret ve küfür ederek iftira atanların bu hastalıktan kurtulabilme şansları yoktur, zira bu kitle için en değerli olan şey kafalarındaki düşünceyi temsil edenlerin her daim yanında durmaktır. 
Yanlarında durduklarının dün söylediğiyle bugün ifade ettiklerinin afâki derecede çelişmesinin asla bir önemi yoktur. Dün alkış kıyamet kopardıkları söylemlerin tam aksinin bugün ifade edilmesinin de bunlar  için kıymeti harbiyesi yoktur. 
Bunların gerçek yada doğru üzerine yegane kıstasları ne söylendiği değil, kimin söylediğidir. Tarafı olduklarının ağzından çıkan söz doğru, ancak aynı sözü ifade eden karşıt görüşteki kişi yada kişiler (gerekirse hakaret ve küfür de edilerek) susturulması gerekenlerdir. Hakaret ve küfürlerin etkili olmadı görüldüğünde ise, kullanılacak son silahları iftira atmaktır ki, bu tiplerin sosyal medyada en çok kuıllandıkları yol, kendileri gibi düşünmeyen herkesi kafalarında düşmanlaştırmalarıdır.
Aklıselim sahibi olanlar için buradan önerebileceğimiz şeyse, kullandıkları o zehirli dile rağmen asla kâle almamak, zinhar kullandıkları hakaretamis ifadelere karşı tek kelimeyle bile olsa cevap vermeyerek, kendilerini muhatab kabul edilmiş konumda görmelerine sebep olmamaktır.
İşte bir çoğumuzun her gün sosyal medyada onlarcasına şahit olduğumuz bu tiplerin tahriklerine kapılmayarak, toplum içerisinde yaratmayı  arzu ettikleri çatışma ortamının oluşmasına engel olabileceğimiz kanısındayım sevgili okuyucular. 
Bunun zorluğunun bilincinde olmakla beraber ve sabır sınırlarını zorlamak pahasına da olsa, bu tipler aklıselim sahibi hiç kimse tarafından muhatab alınmamalı diye düşünüyorum.
 Yoksa, elbette ki biliyoruz; düne kadar açılım sürecinde teröristlerin çadır mahkemeleriyle serbest bırakılmasını, Okyanus ötesindeki meczubun tetikçi ve militanlarının en kıymetli kurumlarımız üzerine kurduğu kumpasları deliler gibi alkışlayanların bugün kendileri gibi düşünmeyen herkesi ‘terörist’ olmakla suçlaması, sabır sınırlarımızı zorlamanın ötesinde, yıkacak kadar pervasızlıktır.
En son mesela bir siyasi kendinden olmayan, kendisine muhalif duruştaki herkes için “terörist” ifadesini kullanmaktan asla imtina etmiyorken; Hizbullah’ın siyasi uzantısı olduğu herkesçe mâlum olan Hüdapar Genel Başkanıyla yan yana durmakla yetinmeyip elini tutarak havaya kaldırarak, sabır sınırlarını zorlamıştır.
Türkiye’nin eyaletlere bölünmesini hedefleyen bu Hüdapar  Genel Başkanı’nın "Türk bayrağı bana problemli geliyor", "Bu ülkede daha ne kadar şeriatsız kalacağız?", “Anayasanın değiştirilemez maddesinin olmaması lazım” ifadelerini kullanmakla beraber, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın şehit edildiği saldırının planlayıcısı olarak hüküm giyen Şahin Çeribaşı'nın da avukatlığını yaptığı  gerçeğini de anımsadığımızda, bu sesin sahibiyle el ele tutuşan arkadaşın bizim yurtseverliğimizi hadsizce sorgulaması karşısında, ister istemez söyleniyoruz illaki;
Taş olsa çatlar insan!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artemishaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.