Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partisi CDU Lideri ve Federal Almanya Şansölyesi Merkel Türkiye’nin AB üyeliğine “karşı” olduğunu bir çok kez söyledi… Merkel Türkiye’nin “ancak imtiyazlı ortak” olabileceğini ifade etti… Yanı sıra tüm AB üyesi sağ-muhafazakar parti ve hükümet başkanlarına mektup yazarak Onların da “bu konudaki görüş ve önerilerini”desteklemelerini istedi… Yine Merkel çeşitli vesilelerle “Türkiye’nin AB’ye tam üye olabilecek durumda olmadığını” her fırsatta söylemeyi sürdürdü…
Türkiye’ye yönelik bu görüş ve düşünceleri bilinen Merkel geçtiğimiz 18 Ekim’de “ani bir kararla”bir günlüğüne Türkiye’ye gelerek İstanbul’da Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Sayın Davutoğlu ve Sayın Erdoğan’ın son aylarda başta ABD olmak üzere batılı devlet ve hükümet başkanları ile “görüşemediği” söylentileri yayılmış iken bu ziyaret seçim öncesi AKP için moral oldu.
Peki Merkel neden geldi? Düne kadar Türkiye’ye karşı “olumsuz” olan Merkel’i bu ziyareti yapmaya “Suriyeli yüzbinlerce mültecinin “ Avrupa ve özellikle Almanya kapılarına“dayanmaları” zorladı. Yani Merkel’in ziyaretinin temelinde Federal Almanya’nın Türkiye’ye duyduğu “ilgi!” veya AB ile entegrasyon süreci yatmamaktaydı. Merkel’i telaşlandıran ve koşarcasına Türkiye’ye getiren “her gün sayıları binlerce artan mülteci akını” oldu…
AKP Hükümeti ise, hem seçim öncesi “prestij” kazanmak hem de Merkel’in bu endişe ve telaşından “durma” noktasındaki Türkiye’nin AB sürecini “bir nebze” kurtarmak için “taviz veya tavizler” kopartmak umudu ve düşüncesiyle “ziyareti memnuniyetle ” karşıladı.
Peki Türkiye masaya koyduğu “vize serbestliği,yeni fasılların açılması, AB zirvelerine davet”gibi konularda Merkel’in önceki tutumundan bir “taviz” kopartıp olumlu bir gelişme sağlayabildi mi? Bakarız, inceleriz, diğer üyelerle görüşürüz gibi cevaplar… Yani sıfıra yakın sonuç… Merkel’in kafasında tek bir soru ve bunun cevabı vardı. Almanya’nın kaldıramayacağı kadar büyük mülteci akını korkusu ve bunu engelleyebilecek Türkiye’nin “tampon bölge” işlev ve görevini kabul etmesi. Türkiye’nin Suriyeli göçmenleri Nazi Almanyası’ndaki “toplama kampları” gibi kamplarda tutarak Avrupa’ya dolayısıyla Almanya’ya gitmelerini önlemek…
Kim bu göçmenler,mülteciler? Ağabeyleri ABD’nin önderliğinde, başta İngiltere, Fransa gibi AB ülkelerinin ve Merkel’in Almanya’sının “doğrudan veya dolaylı” katkılarıyla yarattıkları Suriye ve Irak’daki iç savaş ve kaostan kaçan zavallı insanlar…
Abla’nın muradı işledikleri günahlardan şimdi Türkiye’ye bir kaç milyar Avro “rüşvet” vererek kurtulmak… İşin “utanç veren” yanı ise Türkiye’nin (Hükümetin) bunun (maalesef) “pazarlığını”yapması…
Not: Fizik-termal tedavim için okuyucularımızdan iki hafta izin rica ediyorum.