Demokrasi nedir ?
Neden bu kelime bizler için çok önemli ?
Kime göre demokrasi ?
Demokrasi evrensel bir tanım olarak: "Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi." olarak tanımlansa da toplumlara göre demokrasinin tanımı değişiyor mu?
Demokrasinin toplumlara göre değişen bir tanımımı var?
Nedir arkadaş bu demokrasinin doğru tanımı?
İşine geldi mi demokrat, işine geldi mi sözde demokrat, uygulamada anti demokrat mıyız?
Ülkemizde demokrasi yıllarca bir araç olarak kullanıldı ve hala kullanılmaya devam ediyor.
Demokrasi, doğru ve evrensel değerlerde uygulanmadığı için demokrasiden nemalanan istediklerini demokrasi kılıfı altında gerçekleştiren bir siyasal algı türemiş durumda.
Ülkemizde demokrasi güçlünün isteği ile tekrar şekilleniyor.
Güçlü ve gelişmiş bir ülke olmak istiyorsak formülü güçlü bir demokrasi.
Bir ülkede doğru olarak demokrasi kültürü yerleşmişse, o ülkede yaşam standartlarında yükselmiş demektir; Tam bağımsız ve demokrat bir ülkede yaşamayı kim istemez ki !
Peki, ülkemiz dünyada demokrasi endeksinde nerede yer alıyor?
The Economist Dergisi'nin Intelligence Unit ekibi tarafından yayınlanan "Demokrasi Endeksi 2018: Ben de?" isimli raporda 167 ülkenin demokrasi düzeyleri incelendi. Türkiye demokrasi listesinde 110. sırada yer aldı. 167 ülke içinde 110. Sırada. Bu sıra iyi bir sıra olmasa gerek.
Dünya genelinde demokrasi sıralaması: İlk 10 ve Türkiye
The Economist’in "Demokrasi Endeksi 2018: Ben de?" isimli raporunda;
"Türkiye 2018'de 10 sıra birden gerileyerek 110. oldu. Türkiye'nin yaşadığı düşüşe gösterilen gerekçeler arasında yeni sistemde Cumhurbaşkanının yeteri kadar denetlenememesi yer aldı. Türkiye'de 2018 Haziranında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olağan üstü hal şartlarında gerçekleştiği ve "büyük oranda adil olmadığı" belirtildi."
Biz bu düşüşe devam mı, tamam mı diyeceğiz?
İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararından sonra, 2019 yılında demokrasi sıralamasında nerede olacağımızı düşünmek dahi istemiyorum.
İstanbul gibi dünyanın en büyük illerinden birinde seçimlerin iptal gerekçelerinin hukukçular tarafından tartışıldığı bir ortamda benzer konularda farklı kararlar alınabiliyorsa demokrasinin doğru uygulanıp uygulanmadığı tartışmalara açıktır.
Demokrasimizi güçlendiremezsek iş cinayetlerinde Dünyada ilk sıralarda olmaya devam edeceğiz. Çocuk tecavüzlerinde, kadın cinayetlerinde yine ilk sıraları zorlayacağız. Demokrasiyi siyasallaşmaktan kurtarıp hayat biçimi haline gitirmek zorundayız. Ötekileştirmekten ziyada birleştirici olmalıyız. Demokrasiyi işimize geldiği gibi değil adil ve toplumun yararlarını düşünerek yaşatmalıyız.
Demokrasiyi geliştirmek zorundayız. Buda senin gibi düşünmeyeni ötekileştirerek değil o fikrin ortak paydalarında buluşarak gerçekleşir. Hiçbir ortak paydada buluşamasak bile, birbirimizin fikirlerine saygı duymalıyız.
Adil ve adaletli bir dünya mümkün bunu hayata geçirebilen birçok ülke var onlar yaptıysa bizde yapabiliriz.
Çözüm, bireysel menfaatlerin mi, toplumsal menfaatlerin mi önemli olduğuna karar verip, doğru yolu bulabilmekte.
Demokrasiden bahsetmişken bu yolda hayatlarını veren devrimci hareketin önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnanı saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. Düşünceleri bizleri bir ömür boyu aydınlatmaya devam edecek.
Daha Demokrat ve daha özgür bir ülke dileklerimle…